30 yılı aşkın süredir enerji çalışmalarıyla ilgileniyorum. Bu yolculuğumun başlangıcı, içsel bir merak ve keşif duygusuyla kendi enerjimi tanımak ve iyileştirmekle oldu.

Özellikle son on yılda, tanıştığım Sabri Salış, hem danışmanlığı hem de eğitimleriyle bana rehberlik etti ve yoluma ışık oldu. Onun öğretileri beni mesleki anlamda daha da güçlendirdi.

Bu süreç, enerji çalışmalarımı daha da geliştirmeme ve homeopati eğitimi almaya yöneltti. London College of Homeopathy’de aldığım eğitim, sağlıklı bir yaşam için bütünsel bir yaklaşım geliştirmemde önemli bir dönüm noktası oldu.
 
Homeopati eğitiminin yanı sıra, enerji çalışmalarımı EFT, Theta Healing, Access Bars, Reiki ve Kozmik Enerji gibi farklı metotlarla zenginleştirdim.

Kendi geliştirdiğim enerji teknikleriyle bu yöntemleri bir araya getirerek, bireylerin bedensel, zihinsel ve ruhsal dengelerini sağlamalarına yardımcı olmak için kişiye özel danışmanlık hizmetleri sunuyorum.

Yaşadıklarım bana, sağlıklı olmanın yalnızca fiziksel bir durum olmadığını, bunun ruhsal, duygusal ve enerjisel dengelerle desteklenmesi gerektiğini öğretti.

Bugün, bu bütünsel yaklaşımı sevgi ve şefkatle sunarak, insanlara kendi içsel şifalarını keşfetmeleri ve daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri için rehberlik ediyorum.

HOMEOPATI NEDIR

Homeopati sözcük olarak Yunanca; Homeos = benzer, Pathos = acı, ızdırap kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Sağlam kişide belli bulgular çıkaran bir madde, aynı bulgulara sahip hasta kişilerde iyileşme sağlar prensibinden hareket etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre en sık kullanılan tamamlayıcı tıp yöntemidir. Avrupa’da halkın % 50’den fazlası homeopatik tedavi görmekte, doktorların % 50’den fazlası homeopatiyi diğer tedavi yöntemleri ile birlikte önermektedirler.
Homeopatide hastalık tanımı, bedenin, zihnin ve ruhun “bütün olarak” etkilenmesi, organizmanın tamamının dengesinin bozulmasıdır. Hastalığın sebebi bir organda meydana gelen bozukluk değil bütünün (bedenin yaşam enerjisinin, kendi iyileştirme gücünün) dengesinin bozulmasıdır. Bu yüzden homeopatide değişik organların bozulmasında değişik ilaçlar vermek yoktur, tam aksine bütün bozukluğu, dengesizliği ve insanın tamamını kapsayan bir ilaç kullanılır. Bu tedavideki amaç, hastaya zarar vermeden, ılımlı ve güvenilir bir yolla hastalığı tümüyle ve kökten iyileştirmektir. Klasik homeopati aşağıdaki temel ilkeler üzerine kuruludur;

 

SİMİLİA SİMİLİBUS CURRENTUR (BENZER BENZERİ TEDAVİ EDER)

Bir ilaç sağlıklı kişiye verildiğinde hangi bulguları ortaya çıkarıyorsa, benzer bulguları olan kişi bu ilaçla tedavi edilir. Burada hayat gücü dışarıdan verilen ilacı ve ilacın aktivitesini algılayarak iyileştirme gücünü harekete geçirir.
Buna bir örnek verirsek: Uykusuzluk sorunu olan bir hasta düşünelim. Bunun yanında çok gergin ve sürekli bir şeyler düşünüyor ve öyle sinirli, öyle gergin ki uzaktan gelen hafif bir ses bile onu rahatsız ediyor. Kahve, eğer çok sert ve bol miktarda içilirse bazı insanlarda böyle bir etki yaratabilir. Bu yüzden buna benzer semptomlara eşlik eden uykusuzluk, kahvenin homeopatik hazırlanmış bir şekli olan coffea ile tedavi edilebilir. Ya da arı soktuğunda ciltte pembe/kırmızı şişlik oluşur. Kaşınır ve soğuk uygulayınca rahatlar. Benzer bir deri döküntüsü oluşturan maddeden, yani arı zehrinden hazırlanmış Remedi Apis verince şikâyetleri düzelir.

Homeopati Güvenli mi?

GÜVENLİ VE ETKİN

Homeopati güvenlidir. Homeopatik ilaçlar (remediler) doğal maddelerden elde edilir. Remediler homeopatik standartlara göre hazırlanırken, madde çok sayıda sulandırılır ve mekanik enerji uygulanır.
Maddelerin içinde hemen hemen molekülü kalmayacak kadar seyreltilerek hazırlanır. Toksisitesi ve yan etkisi yoktur. Çoğu zaman yapıldığı maddenin molkelülünü bile içermez. Maddenin iyileştirici gücü ise aktive olup suyun hafızası ile bilgi taşır. Enerjetik ve dinamik yapıdadır. 200 yılı aşkın süredir yapılan çalışmalar, araştırmalar ve denemeler, homeopatinin insanlar ve hayvanlar için çok güvenli ve nazik bir terapi olduğunu kanıtlamıştır. Her yaşta her türlü akut ve kronik hastalıkta kullanılan homeopati, hamileler, emzirenler için dahi son derece güvenlidir.

NAZİK VE YAN ETKİSİZ

Homeoapti doğası gereği Yan etkisizdir. Yumuşak ve kalıcı iyileşme sağlar. Bazı modern ilaçların aksine homeopatik remedilerin tehlikeli yan etkileri ya da bağımlılık yapma özellikleri yoktur. Homeopatik remediler, bebekler, çocuklar, hamileler ve emziren anneler tarafından güvenle kullanılabilir.

Bach’ın çiçekleri

1930’larda İngiliz doktor ve homeopat Dr. Edward Bach, bugün Bach Çiçekleri olarak bilinen 38 çiçek özünden oluşan benzersiz bir sistem geliştirdi. Kır çiçeklerinden elde edilen bu doğal preparatlar, sağlığımızı bozabilecek olumsuz zihin durumlarını tanımlamaya ve uyumlu hale getirmeye yardımcı olarak duygusal düzeyde etki eder.

Bach çiçekleri: Nasıl çalışırlar?

Uygulamanın ana uygulamaları


Bach Çiçekleri ve çiçek iksirleri birçok günlük durumda faydalıdır. Aşağıdakiler için özellikle faydalı olabilirler:
• Stres ve kaygıyı yönetin: Acil durum iksiri olan kurtarma, ara sıra yaşanan şok ve duygusal kriz durumlarıyla başa çıkmak için gereklidir.
• Uyku bozuklukları: Valerian, çarkıfelek, lavanta veya tatlı kestane gibi çiçekler daha huzurlu ve dinlendirici bir uykuyu, uykusuzluğa karşı mücadeleyi ve gece uyanmayı teşvik edebilir.
• Öz güveni güçlendirin: Gentian, Larch veya Cerato, öz saygıyı artırmak ve şüphelerin üstesinden gelmek için yararlı olabilir.
• İletişimi teşvik edin: Heather veya Su Menekşesi, iletişimi ve dinlemeyi kolaylaştırarak kişilerarası ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
• Yaratıcılığı geliştirin: Alchemilla, Wild Rose veya Clematis, coşku eksikliği karşısında motivasyonu ve ilhamı teşvik edebilir.

Bach çiçek uygulayıcısının rolü nedir?

Bach Çiçeği Uygulayıcısı duygusal refaha giden yolda değerli bir rehberdir. Günlük yaşamını etkileyen dengesizlik kaynaklarını ve bilinçdışı dinamikleri belirlemeyi amaçlayan, kişiye kendini keşfetme sürecinde eşlik eder. Çiçek terapistinin rolü kişinin hissettiği duyguları anlamak ve ihtiyaçlarına uygun çiçek çeşitleri sunmaktır.
Dikkatli dinleme ve çiçeklerin özelliklerine ilişkin derinlemesine bilgi sayesinde uygulayıcı, iç uyumu engelleyen rahatsız edici duyguları tanımlamaya yardımcı olur. Daha sonra benzersiz nedenlere dayalı olarak özel bir çiçek seçeneği sunar. Daha sonra “kişiselleştirilmiş çiçek iksiri” adı verilen benzersiz bir şişe oluşturacaktır. Uygulayıcı arasında oluşan güven duygusu da önemlidir.
Şişenin bileşiminin ötesinde, Bach Çiçekleri’nin etkisini güçlendirmek amacıyla günlük gıda hijyeninde değişiklikler veya tamamlayıcı teknikleri değerlendirmek için bir natüropati uygulayıcısına danışmanız tavsiye edilebilir . Farklı bir yaklaşım için bitkisel ilaç uygulayıcısına da danışabilirsiniz .

Bach çiçeğinin faydaları nelerdir?

Bach çiçekleri bireyin iç dengesinin yeniden sağlanmasına yardımcı olur. Bu disiplinin teorisine göre çiçek tedavileri fiziksel sorunlardan çok psikolojik sorunlara endikedir. Korku, yalnızlık hissi, duygusal şok gibi pek çok duygusal rahatsızlığı gidermek için tavsiye edilir. Bach Çiçekleri ile yorgunluk, bitkinlik, ilgisizlik ve ruh hali değişimleriyle de mücadele edebileceğimize işaret ediliyor…
Ayrıca Bach çiçekleri güvensizliği, kıskançlık veya suçluluk duygularını gidermek için de kullanılabilir. Kolayca veya aşırı derecede endişelenen kişiler için de faydalı olabilirler.
Her çiçek özünün farklı özellikleri vardır ve belirli duygusal rahatsızlıkları gidermeye yöneliktir.

Bioenerji Nedir?

Bioenerji, yaşamın temel kaynağı olan evrensel enerjinin, insan bedenine aktarılması ve bu enerjiyle bedenin doğal iyileşme potansiyelinin harekete geçirilmesidir. Yunanca “bios” (yaşam) ve “enerji” kelimelerinin birleşiminden oluşan bioenerji, yaşam enerjisi anlamına gelir. Tüm canlıların fiziksel bedenlerinin ötesinde bir enerji alanı vardır ve bu enerji alanı, yaşamın sürdürülebilmesi için kritik bir rol oynar.

Bioenerjinin Temeli

Bioenerji, bedenin enerji akışını düzenlemeye ve enerji dengesizliklerini gidermeye dayanır. Stres, olumsuz düşünceler, travmalar veya fiziksel hastalıklar, bu enerji akışını bozabilir ve enerji blokajlarına neden olabilir. Bioenerji terapisi, bu blokajları temizleyerek enerji akışını yeniden düzenler ve hem fiziksel hem de ruhsal sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratır.

Bioenerji Nasıl Çalışır?

Bioenerji çalışması, terapistin elleri aracılığıyla evrensel yaşam enerjisini bir kanal gibi danışana yönlendirmesiyle gerçekleştirilir. Bu enerji, kişinin enerji alanına (aura) ve enerji merkezlerine (çakralar) odaklanarak bedenin kendini onarma mekanizmasını harekete geçirir.

Nefes Terapisi: Yaşamın Gücünü Keşfetmek

Nefes, yaşamın temel kaynağıdır ve çoğumuz onu bilinçsizce alıp veririz. Ancak doğru nefes almak, sadece fiziksel değil, zihinsel, duygusal ve ruhsal sağlığımız üzerinde de derin bir etkiye sahiptir. Nefes terapisi, bu doğal süreci bilinçli bir hale getirerek kişinin iyileşmesine, rahatlamasına ve kendini daha iyi anlamasına yardımcı olan güçlü bir yöntemdir.

Nefesin Önemi

Nefes, bedenimizdeki her hücreye yaşam enerjisi (prana) taşır. Ancak stres, travmalar ve modern yaşam tarzı nedeniyle çoğumuz nefesimizi yüzeysel alırız. Bu durum, vücuttaki oksijen seviyesini düşürerek enerji eksikliğine, duygusal dengesizliklere ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Doğru nefes teknikleriyle, bedenin doğal dengesi yeniden sağlanabilir ve ruhsal huzur bulunabilir.

Nefes Terapisinin Faydaları

Fiziksel Sağlık

Hücrelere daha fazla oksijen taşır, bu da organların işlevini optimize eder.
Stresi azaltarak bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kan dolaşımını iyileştirir ve toksinlerin atılmasını destekler.
Kronik ağrıları hafifletir ve enerji seviyesini yükseltir.

Zihinsel ve Duygusal Denge

Stres, kaygı ve depresyon gibi durumların yönetimine yardımcı olur.
Duygusal blokajları serbest bırakır ve zihinsel berraklık sağlar.
Travmaların etkisini azaltarak, geçmişten özgürleşme sürecini destekler.

Ruhsal Farkındalık
Nefes, kişinin kendisiyle ve evrenle olan bağlantısını güçlendirir.
Meditatif bir hale geçişi kolaylaştırarak, daha derin bir farkındalık ve huzur sağlar.
Şimdiye odaklanmayı ve anda kalmayı teşvik eder.

Nefes Terapisinin Uygulama Alanları

Stres ve Anksiyete Yönetimi: Nefes terapisi, stres hormonlarını azaltarak rahatlama sağlar.
Travma İyileşmesi: Bastırılmış duygular ve travmalar, nefes yoluyla serbest bırakılabilir.
Kronik Hastalıkların Destekleyici Tedavisi: Astım, migren ve kronik ağrı gibi rahatsızlıkların semptomlarını hafifletebilir.
Ruhsal Büyüme ve Farkındalık: Kişiyi daha yüksek bir bilinç seviyesine taşır ve içsel yolculuğu destekler.

Sonuç

Nefes terapisi, hem basit hem de derin bir şifa yöntemidir. Doğru nefes almayı öğrenmek, yaşam kalitesini artırmanın en etkili yollarından biridir. Nefes yoluyla beden, zihin ve ruh arasındaki dengeyi bulmak mümkündür.

Siz de nefesin gücünü keşfetmek ve yaşamınıza daha fazla huzur ve sağlık katmak istiyorsanız, bu dönüşüm yolculuğuna birlikte adım atabiliriz.
Çünkü her şey, aldığınız bir nefesle başlar!